SEZONA BAŞLARKEN
Değerli Av tutkusu okuyucuları,
Yeni av sezonunun tüm avcılar için öncelikle kazasız belasız geçmesini dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Biz avcılar av sezonunun bitimi ile birlikte öncelikle biten sezonun yorumunu ve öz eleştirilerimizi yapıp daha sonra gelecek sezona ait planlar kurmalıyız. Zira önceki sezonda yaşanan aksaklık, tecrübesizlik ya da yapılan yanlışların tekrarı ancak bu şekilde telafi edilebilir. Limitlerin aşılması, yasak bölgede avlanma, av belgesi olmadan avlanma gibi yanlışların ülkemizin bir av kanalına sahip olması ile birlikte azalacağına inanıyorum. Türk avcısı olarak en büyük eksikliğimiz avcılıkla ilgili sürekli yayın organlarının, yani av dergilerinin ülkemiz avcıları tarafından yeterince takip edilmemesidir. Oysa ki av dergilerini düzenli takip eden bir avcı kitlesi kendisini dünyaya açılmış bulacaktır.
Sözlerime kazasız, belasız bir av sezonu dileyerek başlamam aslında tesadüf değil. Bu yazıyı hazırladığım gün ulusal medyada da geniş yer bulan acı bir olayın av sezonu öncesi avcılara ders niteliğinde olmasıdır. Maalesef ki haberin başlığı “domuz sandığı arkadaşını vurdu” biçiminde idi. Ders alınacak noktalar ise haberin içeriğinde gizli. Gazete haberini aynen aktarıyorum. “Olay, İzmir’in Selçuk İlçesi Keçikalesi Mevkii’nde dün akşam saatlerinde meydana geldi. Kuşadası’nda Kazım Usta Restorant’ın sahiplerinden Ali Arıkan’ın oğlu Asil Kazım Arıkan, restoran çalışanı aynı zamanda da arkadaşı olan Ali Okuroğlu ile birlikte, domuz avına çıkmak üzere Selçuk İlçesi’nde bulunan çiftliğe gitti. Havanın kararmasıyla tüfeklerini yanlarına alan iki arkadaş Keçikalesi Mevkii Zeytin Köy yolu yakınlarında “domuz beki' adı verilen pusuya yattı. Bir süre sonra canı sıkılan ve dolaşmaya başlayan Arıkan’ın sigarasını domuzun gözlerine benzeten uzaktaki arkadaşı Okuroğlu, tetiği çekti. Domuz vurduğunu sanıp koşarak bölgeye giden Okuroğlu, Arıkan’ı kanlar içinde yerde görünce şoke oldu. Sinir krizi geçiren Okuroğlu sağlık ekiplerini aradı. Sağlık görevlileri Arıkan’ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Okuroğlu ise jandarma tarafından gözaltına alındı.” Görüldüğü gibi avcılık basite alınıp yapılacak bir iş değildir. Avcılık öncelikle disiplin işidir. Hele hele domuz avı gibi toplu yapılan avların üst düzeyde emniyet tedbirleri alınarak yapılması gerekmektedir. Avcılığı ister spor olarak, ister hobi olarak, isterse de trofe için yapalım, ama emniyet içerisinde yapalım. Avın üç güne sıkıştırılması nedeniyle avcı popülasyonunun sık olduğu avlaklarımızda emniyetli olduğunu düşünmediğimiz hiçbir ortamda atış yapmayalım. Ava ara verdiğimizde tüfeğimizi muhakkak emniyete alalım, daha da ideali tüfeklerimizdeki fişekleri çıkaralım. Yapılacak hatanın telafisinin olmayabileceği ortadadır. Saygılarımla.
SEZONA BAŞLARKEN
Değerli Av tutkusu okuyucuları,
Yeni av sezonunun tüm avcılar için öncelikle kazasız belasız geçmesini dileyerek yazıma başlamak istiyorum.
Biz avcılar av sezonunun bitimi ile birlikte öncelikle biten sezonun yorumunu ve öz eleştirilerimizi yapıp daha sonra gelecek sezona ait planlar kurmalıyız. Zira önceki sezonda yaşanan aksaklık, tecrübesizlik ya da yapılan yanlışların tekrarı ancak bu şekilde telafi edilebilir. Limitlerin aşılması, yasak bölgede avlanma, av belgesi olmadan avlanma gibi yanlışların ülkemizin bir av kanalına sahip olması ile birlikte azalacağına inanıyorum. Türk avcısı olarak en büyük eksikliğimiz avcılıkla ilgili sürekli yayın organlarının, yani av dergilerinin ülkemiz avcıları tarafından yeterince takip edilmemesidir. Oysa ki av dergilerini düzenli takip eden bir avcı kitlesi kendisini dünyaya açılmış bulacaktır.
Sözlerime kazasız, belasız bir av sezonu dileyerek başlamam aslında tesadüf değil. Bu yazıyı hazırladığım gün ulusal medyada da geniş yer bulan acı bir olayın av sezonu öncesi avcılara ders niteliğinde olmasıdır. Maalesef ki haberin başlığı “domuz sandığı arkadaşını vurdu” biçiminde idi. Ders alınacak noktalar ise haberin içeriğinde gizli. Gazete haberini aynen aktarıyorum. “Olay, İzmir’in Selçuk İlçesi Keçikalesi Mevkii’nde dün akşam saatlerinde meydana geldi. Kuşadası’nda Kazım Usta Restorant’ın sahiplerinden Ali Arıkan’ın oğlu Asil Kazım Arıkan, restoran çalışanı aynı zamanda da arkadaşı olan Ali Okuroğlu ile birlikte, domuz avına çıkmak üzere Selçuk İlçesi’nde bulunan çiftliğe gitti. Havanın kararmasıyla tüfeklerini yanlarına alan iki arkadaş Keçikalesi Mevkii Zeytin Köy yolu yakınlarında “domuz beki' adı verilen pusuya yattı. Bir süre sonra canı sıkılan ve dolaşmaya başlayan Arıkan’ın sigarasını domuzun gözlerine benzeten uzaktaki arkadaşı Okuroğlu, tetiği çekti. Domuz vurduğunu sanıp koşarak bölgeye giden Okuroğlu, Arıkan’ı kanlar içinde yerde görünce şoke oldu. Sinir krizi geçiren Okuroğlu sağlık ekiplerini aradı. Sağlık görevlileri Arıkan’ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Okuroğlu ise jandarma tarafından gözaltına alındı.” Görüldüğü gibi avcılık basite alınıp yapılacak bir iş değildir. Avcılık öncelikle disiplin işidir. Hele hele domuz avı gibi toplu yapılan avların üst düzeyde emniyet tedbirleri alınarak yapılması gerekmektedir. Avcılığı ister spor olarak, ister hobi olarak, isterse de trofe için yapalım, ama emniyet içerisinde yapalım. Avın üç güne sıkıştırılması nedeniyle avcı popülasyonunun sık olduğu avlaklarımızda emniyetli olduğunu düşünmediğimiz hiçbir ortamda atış yapmayalım. Ava ara verdiğimizde tüfeğimizi muhakkak emniyete alalım, daha da ideali tüfeklerimizdeki fişekleri çıkaralım. Yapılacak hatanın telafisinin olmayabileceği ortadadır. Saygılarımla.