Meme kanseri
MEME KANSERİ
Memenin sağlığı, kişinin yapısına ve eğitime bağlı ise de, bu konuda ciddi bir yaklaşım ve bazı basit kuralları uygulamak, hem memenin hem de tüm yaşamın daha kaliteli olmasını sağlayacaktır. Meme kanseri Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. ABD’de her yıl 185000 kadına meme kanseri tanısı konulmakta ve bu hastaların 46000’i yaşamını yitirmektedir. Erkeklerde ise sıklığı daha az olmakla birlikte 1/150 oranında görülmektedir. Ülkemize ait sağlıklı bir istatistik bulunmamaktadır.
MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ?
- Daha önce memede kansere öncü sayılabilecek bir lezyonun bulunmuş olması
- Genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genlerin taşınması
- Ailesinde veya akrabalarında meme kanseri gelişmiş olması
- Uzun süreli doğum kontrol haplarının kullanılması
- Menopoz sonrası dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman tedavisi yapılması
- Çocukluk veya gençlik çağında başka bir nedenle göğüs bölgesinin ışınlanmış olması
- Adet başlama yaşının erken, adetten kesilme yaşının geç olması
- Hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapılması
- İlerlemiş yaş. Meme kanseri en sık 50-65 yaşları arasında görülüyor
- Aşırı yağlı gıdalarla beslenme
- Mamografi taramalarında yoğun meme saptanması
- Yumurtalık ya da rahim kanseri hikayesi olması
- Elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalınması
MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR ?
1- Memede şişlik olması. Genellikle ağrısız, sertçe, hareket ettirilemeyen veya yerinden oynamayan, zamanla büyüyebilen kitle varlığı
2- Memenin genel olarak boyutunda veya şeklinde değişik olması
3- Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, içeri doğru çöküntü, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi noktasal çekintiler şeklinde değişikliklerin meydana gelmesi
4- Meme başı ve çevresinde renk ve şekil değişikliği, meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar çıkması
5- Meme başından gelen kanlı veya kansız akıntı
6- Koltuk altında görülebilen veya elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişliklerin varlığı
TANI
Meme kanseri tanısında mamografinin büyük yararı vardır. Elle memelerin muayenesin de kitlenin saptanması erken tanı açısından önemlidir. Mamografi veya elle muayene sonucu tespit edilen kitlenin biyopsisi ile kesin tanı konulur. Kadınlar en az ayda 1 kez kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları gerekir. 40 yaşından sonra her yıl yapılan mamografi kontrollerinin hayat kurtarıcı olduğu gösterilmiştir.
MEME KANSERİ GELİŞME RİSKİ NASIL AZALTILIR?
1- Her ay memelerinizi kendiniz muayene ediniz.
2- Varsa risk faktörlerinizi belirleyiniz. Eğer bir risk faktörünüz varsa hangi periyotla nasıl takip edileceğinizi öğreniniz.
3- Yılda bir kez meme hastalıkları ile uğraşan bir cerraha muayene olunuz.
4- 40 yaşından sonra her yıl bir defa olmak üzere düzenli mamografi çektiriniz.
5- Olabildiğince ideal kilonuzu korumaya çalışınız. Lifli gıdalar, bol sebze ve meyveye ağırlık veriniz.
6- Düzenli spor yapınız.
7- Sigara içmeyiniz.
TEDAVİ
Tedavi aşamasında nelerin uygulanacağı daha çok hastalığın evrelendirilmesine ve tümörün büyüklüğüne bağlıdır. Bazı küçük tümörlerde kanserin yayılımı olmamışsa sadece cerrahi yöntemle tümörün çıkarılması veya hastalıklı memenin alınması yeterli gelebilir. Ancak tümörün büyük olması ve yayılımının olması durumunda cerrahi sonrası kemoterapi ve ışın tedavisi gerektirebilmektedir.
Sonuç olarak; meme kanseri sık görülen bir kanser türüdür. Ancak erken tanı hayat kurtarıcı olmaktadır. Bu nedenle kadınların en az ayda 1 defa kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları ve kitle tespit ettiklerinde uzman bir hekime(Genel Cerrahi uzmanı) danışmaları gerekir. 40 yaşından sonra yılda 1 defa mamografi çekilmesi de erken tanı şansını arttırmaktadır. Özellikle ailede annede veya kız kardeşte meme kanseri olan kadınlar bu kontrolleri mutlaka yaptırmalıdır. Çünkü bu kişilerde meme kanseri riski daha çok yükselmektedir.
Son Güncelleme (Salı, 21 Temmuz 2009 15:00)